Ayvalık Ticaret Odası Başkanı, zeytinyağı ihracatında her yıl 250 milyon dolar kayıp yaşandığını açıkladı. İç tüketimin düşük olması ve saklama sorunları nedeniyle lisanslı depoculuk sisteminin acilen hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, zeytinyağı sektörünün ihracatta her yıl yaklaşık 250 milyon dolar kayıp yaşadığını açıkladı. Uçar, artan üretime rağmen iç tüketimin düşük kalması ve uygun saklama koşullarının olmaması nedeniyle stokların bozulduğunu, bu nedenle ihracatın canlandırılması ve lisanslı depoculuk sisteminin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
İHRACATTA HER YIL 250 MİLYON DOLAR KAYIP
Uçar, TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’nda yaptığı konuşmada somut veriler paylaştı. 2022/23 sezonunda 421 bin ton üretimin 135 bin tonu ihraç edilerek 765 milyon dolar, 2023/24 sezonunda 185 bin ton üretimin 75 bin tonu ihraç edilerek 505 milyon dolar gelir elde edildi. Ancak 2024/25 sezonunda 475 bin ton üretimin sadece 55 bin tonu ihraç edilebildi ve gelir 252 milyon dolara düştü. Uçar, kur, uygulama ve artan maliyetlerin de etkisiyle ihracat ayağının sıkıntılı olduğunu belirtti. Bu yıl için 310 bin tonluk rekolte açıklandı, ancak ihracat piyasasında belirsizlik hakim.
KİŞİ BAŞI TÜKETİM RAKİPLERİN ÇOK GERİSİNDE
Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketimi sadece 2 kilogram. Bu rakam, İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi rakip ülkelerin çok gerisinde kalıyor. Artan rekolteye rağmen iç tüketim artmıyor. Uygun saklama şartları olmadığı için stoktaki yağlar bozuluyor ve değer kaybediyor. Bu durum, ihracatın hayati önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye’deki zeytin ağacı sayısı son 20 yılda devlet destekleriyle 200 milyonu aştı ve 300 milyon hedefleniyor. Balıkesir, üretimde ilk sıralarda yer alıyor ve üretimin yüzde 95’i Edremit Körfezi bölgesinde gerçekleşiyor.
UÇAR’DAN SEKTÖRE CAN SUYU ÖNERİLERİ
Ali Uçar, sektörün desteklenmesi için bir dizi öneride bulundu. İhracat kotası ve fon gibi habersiz uygulamalardan kaçınılması, dökme ihracat üst sınırının sezon başında belirlenmesi gerektiğini söyledi. Ambalajlı ürün ihracatını artırmak için devlet desteği verilmesini, coğrafi işaretli ürünlerin desteklenmesini önerdi. Desteklerin piyasa şartlarına göre değişken olması, markalaşma ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, AB’ye yapılan gümrük vergisiz ihracat kotasının Tunus seviyesine çıkarılması, iç tüketimi artırıcı çalışmalar yapılması ve taklit-tağşişle mücadele için ürün izlenebilirliğini sağlayan sistemlerin güncellenmesi gerektiğini ifade etti.

















